Monday, April 16, 2007

Kuresel isinma ve etkileri

Su siralarda en moda sey olan kuresel isinma hakkinda bir kac satir yazi yazmayi kendime bir borc bildim. Kuresel isinma son zamanlarda cok duydugumuz bir ifade. Ozellikle Avrupa'da oldukca iliman gecen kistan ve erken gelen yazdan sonra oldukca tarafta topladi. Insanlar surekli bos kaldiklarinda "ne olacak bu dunyanin hali?" sorusuna yanit arar oldular. Brukselde Subat ortasindan beri sicaklik ortalamalari 15-20 derece arasinda gidiyor. Ozellikle son bir haftadir oglenleri 30 derecenin altina pek inmedi.

Bu da dogal olarak acaba gelecekte bu ne gibi bir etki doguracak diye sorduruyor insana. Acaba insanlar artik Turkiye, Ispanya, Yunanistan gibi tatil ulkelerine gitmeyi birakip Belcika'ya mi gelecekler tatile? Acikcasi iki kis daha boyle gecer iki kere daha Nisan ayinda 30 derecelere ulasan sicakliklara sahit olursak bunun olma ihtimali artiyor. Zaten TIME dergisi son sayilarindan birisinde kuzey ulkelerinin 15-20 sene sonra cazip turizm merkezleri olacagindan bahsediyordu. Ozellikle Baltik ulkeleri cok favori olacakmis. Simdiden birikmis parasi olanlara tavsiye edilir.

Ben kendi payima neye inanacagimi sasirmis durumdayi. Bir tarafta kuresel isinmanin oldugunu ve bir an once onlem alinmasi gerektigini soyleyenler, obur tarafta kuresel isinma yoktur, varsa bile insan etkisi sinirlidir diyenler, baska bir kosede ise kuresel isinma varsa bile bu soruna 50 sene sonra care aramak daha dogru olacak diyenler, en son kosede kuresel isinma yoktur kuresel soguma vardir diyenler. Nisan 16'da, 30 derece sicakliktaki bir Bruksel aksaminda bunlari yazarken kuresel isinmanin olmadigina inanmak cok zor. Ankara'da kar, Valencia ve Barcelona'da ise sakir sakir yagmur yagarken dunyanin civisi cikti diye dusunuyorum yavas yavas.

No comments: