Monday, July 16, 2007

Sanzelize gibi!


Dun gece Bagdat Caddesinde dolasirken Fenerbahce'nin 100.yil kutlamalari serefine konmus isiklari da gorme firsatim oldu. Her ne kadar kendim Galatasaray takimina gonul vermis bir kisi olmama ragmen etkilenmemek olanaksizdi. Bu muazzam isik gosterisi yaklasik 500m'lik cadde boyunca suruyordu ve her 100m'de bir dev jeneratorler enerji veriyordu. Herhalde butun bunlari Fenerbahce taraftarlari bir sekilde karsiliyorlar zira boyle bir masrafin devlet veya belediye kesesinden yapildigini dusunmek zor. Iste caddenin bu halini herkes cep telefonlariyla olumsuzlestirme yarisina girismisti. Suruye ben de katildim ve bir iki fotograf cekme firsatim oldu. Yanimda gecen bir bayan, "aa ayni Sanzelize gibi" dedi. Artik katilip katilmamak tamamen kisisel tercih bana gore.


Son olarak dogru yazilisini da bilmiyorum degil hani :Champs Elysee

Bodrum'daydim




Evet! Sonunda ben de epeydir bekledigim Turkiye tatilimi yarilamis durumdayim. Turizmin ve ulkemizin incisi Bodrum'da yaklasik 5 gun gecirdikten sonra Istanbul'a geri dondum. Bodrum'da Hakan Otel (http://www.hakanotel.com/) isletmekte olan anne ve babami ziyaret ettim. Bol bol sohbet etme ve hasret giderme firsati bulduk.




Her zaman daha da betonlastigindan sikayet edilen Bodrum'a son bir kac senede 100.000 yeni konut eklendigini ogrendim. Boylece Bodrum git gide yaz kis yasanan bir sehir haline donusuyor. Ekteki resimler Bodrum kalesini ve Gumbet koyunu gosteriyor. Her nekadar bembeyaz evler butun tepeleri isgal etmis gibi gozukse de yine de dogal guzellik kendini alttan belli ediyor.


Thursday, July 12, 2007

Desifre olmayi dusunuyorum!

Evet desifre olmayi dusunuyorum ve detaylarini aciklayacagim, fakat bu yaziyi yazmadan ve aradan iki ay gectikten sonra bloguma yeni bir ekleme yapmadan once hesabima giris yapmam gerekti. Google hesabi ile buraya bile giris yapilabildigini 10 yazi sonra farkettikten sonra aklima Milliyet gazetesinin okuyucu yorumlarindan bir tanesi geldi. Kisaca ondan bahsedip ondan sonra nasil desifre olmayi planladigimi aciklayacagim. Bundan bir zaman once Google Youtube sitesini satin almis ve haber Milliyet Gazetesinde cikmisti, okuyucu yorumlarindan birisini unutamiyorum, aynen geciriyorum "vay be! Adamlarin almadigi bir bizim evdeki bilgisayar kaldi"

Bu gereksiz yan dusunceden sonra desifre olma planimdan bahsedeyim kisaca. Bugune kadar, yani blog yazmaya basladigim gunden bugune gelene kadar blog konusunda kimseye bir haber vermeme taraftariydim. Blog sayfalarina kendimle ilgili kisisel bilgileri, deneyimleri de kimligimi gizleyecek sekilde yazmayi dusunmuyordum ama etrafimdaki insanlara acik acik benim de blogum var deme ihtiyaci hissetmemistim. Nedense internet denizinde farkedilecegimi umut ediyorsum. Bu gerceklesmedi. Baslica sebeplerinin arasinda aslinda farkedilecek bir sey yazilmamis olmasi ve blogun sadece 9 yazidan ibaret olmasi gosterilebilir, fakat bu kucuk bir detay. Bugun ise bir milat, cunku bugunden sonra soranlara blogum oldugunu ve adresini soylemeye hazirim.