Monday, March 17, 2008

Ham petrol uretim zirvesi ya da "peak oil"


Size tanitmak istedigim websitesi "Sayin okuyucu, bildigimiz anlamda medeniyetin sonu geliyor. Bu ucuk veya dini bir kiyamet gunu senaryosu degil. Aksine dunyanin en saygin jeoloji uzmanlarinin, fizikcilerinin, bankacilarinin ve yatirimcilarinin jeolojistlerin, fizikcilerinin uzerinde hemfikir olduklari bir kavram” diye basliyor.

Evet bu websitesi http://www.lifeaftertheoilcrash.net/ adresinde. Ingilizce bilenlere ve bu konu uzerinde dusunmeyi seven kimselere siddetle tavsiye ederim. Site iki cok uzun sayfadan olusuyor, site bahsedilen hemen hemen her kavram baska sitelerde, gazete makalelerinde cikan yazilarla kanitlanmis, ozellikle zamaniniz oldugunda okumanizi tavsiye ederim.

Peak oil yani ham petrol uretim zirvesi cok bilinen bir kavram. Teorik olarak bir gun petrol uretiminin tavan yapacagini ve ondan sonra petrol tukenene kadar uretimin azalacagini ve fiyatlarin hizla artacagini soyluyor. Bu sitenin disinda baska yerlerde de uzun uzun tartisilan bir mevzu. Bir cok kaynaga gore peak oil 2005-2006 yillari arasinda yasandi. Bir cok ulke elindeki petrol rezervlerini abartarak soyluyor ve bu sebepten uretimin tekrar artmasi da pek mumkun gozukmuyor. Bununla ilgili bir de grafik ekliyorum.

Insanin aklina cozum olarak ilk anda petrolun yerine gecebilecek alternatifler geliyor ve sitede bunlarin her birisi icin bir bolum ayirmis ve nasil yeterli zaman icerisinde petrolun yerini alamayacagi ve insanligin nasil bir zorluktan gececegini anlatiyor. Okumaya ve uzerinde dusunmeye deger. Malesef cozum onerisi olarak da fazla birsey yok, sadece kendinizi hayatta kalmak icin hazirlayabilirsiniz gibi bir onerisi var. Bir kiyamet senaryosu oldugu hic suphesiz ama ben bu siteyi kesfettikten sonra bir kac gun etkisinden kurtulamadim. Cevremde bir kac kisiye daha bahsetme ihtiyaci duydum. Soylediklerimin yarisi hic onemli degilmis gibi tepki verdi, diger yarisi ise cok ilgilendi. Bunun sonucu olarak ben de buraya yazmaya karar verdim. Umarim sizi de uzerinde dusundurmeyi basarir.

Friday, March 14, 2008

Federaller mi yoksa karakoldakiler mi hakli?

Amerikan polisiye filmlerinin vazgecilmez klasiklerinden birisidir federallerler karakoldekilerin cekismeleri. Eger filmin kahramani federal bir ajansa o zaman karakol polisleri bir seyi beceremeyen, suclulari ellerinden kaciran kisacasi bir cuval inciri berbat eden beceriksiz adamlardir. Yok eger filmin kahramani ”serseri” tarzli bir karakol polisiyse o zaman tablo tamamen degisiktir. Karakol polisi kahramanca, cogu zaman polis organizsyonunun koydugu kurallara ve proseslere uymadan sucla savasan, yeri geldiginde sucluyu doven ama sonuca ulasan super otesi insanlarken, federal ajanlar olaylara ve kisilere yukaridan bakan, gercekle alakasi olmayan, takim elbiseli zuppelerdir. Karakolun (genellikle) yuzbasi rutbeli amiri ise federallerle lokal polislerin arasini bulan isleri yoluna koymaya calisan tatli sert bir adamdir.

Bu genel ozet polisiye filmlerinin guzel bir tablosunu ortaya koyuyor bence ama daha genel ve hatta bir cogumuzun hayatinda karsisina cikan bir soruyu yanitsiz birakmaya devam ediyor. Gercekten de prosedurlere uymadan sadece isi yapmak icin pragmatik davranip bazen kabul edilen davranislarin disina cikarak da olsa sonuca ulasmak mi daha uygun duser yoksa bazen yapilacak isi bile aksatacak derecede prosedurlere uyarak adeta prosedurun esiri olacak sekilde bazi davranislarda bulunmak mi. Iste bence federaller mi hakli yoksa karakoldakiler mi derken cevap verilmesi gereken sorunlardan birisi bu. Her ne kadar bizim toplumumuzda kurallarin ve prosedurlerin bu kadar bagimlisi olmak cok da hos karsilanan birsey olmasa da, uzun vadede ve olaylarin cogu ele alindiginda bir prosedure ve yontem sahibi olmak her zaman tercih edilmeli diye dusunuyorum. Burda prosedur derken tanimi biraz genis tutmakta ve kamu sektorunde, ozel is yerlerinde, okullarda, politikada ve hatta ordudaki prosedurleri de ele almakta fayda var. Evet bazen prosedurler gercekten amacini asip yapilmasi gereken isin bile onune gecebiliyor. Prosedurun veya izlenecek yontemin hantallasmasinin onune gecilerek cozulebilecek bir problem bence. Yani olaylarin genel gidisine gore daha hizli tepki vererek, cozum uretebilecek prosedur, hantal ama delik tesik bir prosedurden cok daha faydali bana gore. Iste sanki bati ve Amerikan toplumunun uzerinde durdugu temellerden bir tanesi de bu bakis acisi denilebilir. Son olarak bunu soylerken sadece batinin prosedurlere olan bagliligina isaret etmek istedigimi yoksa olaylara aninda tepki vererek kendini yenileyen bir prosedur kurabildikleri konusunda bir yorumda bulunmadigimi belirtmek isterim.